NAME OF VENUE | MEKANIN İSMİ

Işık II

Alternative Names | Diğer İsimler: Yazlık Işık Sineması

Address | Adres: Reşatbey Mahallesi, Seyhan / Adana

Year Opened | Açıldığı Yıl: Bilgi girişi devam ediyor.

Year Closed | Kapandığı Yıl: 1990’lar

Number of Seats | Kapasite: 450

Associated People | İlgili Kişiler: Bilgi girişi devam ediyor.


Detailed Information | Detaylı Bilgi

Yazlık sinemaların bir ve iki numarası Işık ile Çamlı’ydı. Bu sinemaların müşterileri seçkindi. Oturma grupları kaliteli. İşletmecilik anlayışları disiplinli ve güven vericiydi. Vizyondaki iyi filmleri daha çok o sinemalar getirirlerdi. Sinemaya uzak semtlerden gitmek ulaşım sorunu yaratırdı. O dönemin Adana’sı fayton arabaların kentidir.

Giranit taşlı yolların üzerinde çınlayan nal seslerinin duyulduğu dönemdir o günler. Kent ulaşımı Okat Otobüsleri adıyla (özel sektör işletmeciliği şeklinde) vardı, ama yeterli değildi. Okat Otobüsleri’nin güzergâhı kuzeye doğru gidildiğinde Yeni İstasyon (Adana Garı), batıya doğru Hava Alanı Kavşağı son durak olan kapasitedeydi. Biz, uzak semtten sinemaya gitmek zorunda kalan ailelerdendik. Sinemalarda genellikle iki film gösterilirdi. Çocuk gözlerim ikinci filmi bitirmeye güç yetiremez çoğu zaman uyur kalırdım. Bir ara kulaklarımda çınlayan ritmik nal sesleriyle uyanır, nerede olduğumu anlamaya çalışırdım… Meğer film çoktan bitmiş, babamın ya da dayımın tuttuğu faytona binilip eve doğru yol çıkılmıştır artık.

Işık Sineması kent merkezindeydi. Şimdi yerinde Büyükşehir Belediyesi yeni binası var. İşte oradaydı Işık Sineması. O günlerde karton film diye anılan çizgi filmlerle Adanalı Işık Sineması’nda tanıştı dersek, yanlış söylemiş olmayız. Yull Birynner ve Deborah Karr’ın unutulmaz “Kral ve Ben” filmini Işık Sinemasında izlemiştim (https://www.altinsehiradana.com/Makale/bir-zamanlar-adana-gunes-kenti-adana-ve-sinema/608/)

***

The number one and two summer cinemas were Işık and Çamlı. The clientele of these cinemas was elite. Their seating groups were of high quality. Their management approach was disciplined and reassuring. Those cinemas were the ones that brought the good films in the theatres. Going to the cinema from distant neighbourhoods would cause transportation problems. Adana of that period was a city of phaeton cars.

Those were the days when the hoofbeats were heard ringing on the giranite-stoned roads. Urban transport was provided by Okat Buses (operated by the private sector), but it was not sufficient. The route of the Okat Buses was at the capacity of New Station (Adana Station) to the north and Airport Junction to the west as the last stop. We were one of the families who had to go to the cinema from a distant neighbourhood. Two films were usually shown in cinemas. My child eyes could not afford to finish the second film and I would often fall asleep. At some point, I would wake up with the rhythmic hoofbeats ringing in my ears and I would try to understand where I was… It turned out that the film was already over and I got on the carriage hired by my father or uncle and headed home.

Işık Cinema was in the city centre. Now there is the new building of the Metropolitan Municipality. That’s where the Işık Cinema was. We would not be wrong if we say that it was at Işık Cinema that Adanalı met the cartoons, which were called cardboard films in those days. I watched Yull Birynner and Deborah Karr’s unforgettable film “The King and I” at Işık Cinema (https://www.altinsehiradana.com/Makale/bir-zamanlar-adana-gunes-kenti-adana-ve-sinema/608/)

Documents | Belgeler

Bir Zamanlar Adana – Güneş Kenti Adana ve Sinema: https://www.altinsehiradana.com/Makale/bir-zamanlar-adana-gunes-kenti-adana-ve-sinema/608/